Risk Yönetimi

Risk yönetimi tehlike yaratabilecek proseslerin ve operasyonların analiz edilerek potansiyel risklerinin belirlenmesini, değerlendirilmesini ve potansiyel kazaların meydana gelmesi durumunda ortaya çıkabilecek sonuçların değerlendirilmesini kapsamaktadır.

Risk Yönetimi

Risk yönetimi tehlike yaratabilecek proseslerin ve operasyonların analiz edilerek potansiyel risklerinin belirlenmesini, değerlendirilmesini ve potansiyel kazaların meydana gelmesi durumunda ortaya çıkabilecek sonuçların değerlendirilmesini kapsamaktadır.
Risklerin değerlendirilmesi ile doğal, insan kaynaklı ve operasyonel riskler kontrol altına alınabilecektir. Bu kapsamda projelerimizde mühendislik tabanlı ve sahada ispatlanmış araçlar ile pratik, rasyonel ve bütünsel risk yönetimi çözümleri sunmaktayız. Risk yönetim sistemleri ile,

  • Tehlikelerin belirlenmesi,
  • Risklerin sayısallaştırılması,
  • Risklerin kıyaslanması,
  • Tedbir alınması ve böylece risklerin yönetilmesi sağlanır.

Bu sistemler işletmelerin ihtiyaç duyduğu proses güvenliğini belirleyerek risk yönetiminde kaynak israfının önüne geçmektedir. Etkin risk yönetimi ile,

  • Etkin ve güvenli karar oluşturma süreçleri,
  • Etkin bütçe planlama ve kaynak ayırımı,
  • Etkin ve güvenli üretim, bakım ve değişim planlama,
  • Ulusal ve uluslararası mevzuat ve standartlara uyum ile daha güvenli işletmelere ulaşılabilmektedir.
BKÖP Güvenlik Raporu
BKSD - Büyük Kazan Senaryo Dökümanı

Doğal Afet Risk Yönetimi

Geçmiş kazalar incelendiğinde büyük endüstriyel kazaların önemli bir kısmının doğal afet sebepli olduğu göze çarpmaktadır. Ülkemizde deprem kuşakları içerisinde birçok sanayi kuruluşu konumlandırılmıştır. 1999 Depremi sonrasında Tüpraş İzmit Rafinerisi’nde çıkan yangın dünya literatürüne deprem sonrası kazalar olarak girmiştir. Bu bağlamda tesis bölgesinde yaşanmış geçmiş depremler göz önüne alınıp tehlike analizi ve risk değerlendirme çalışması yaparak mevcut sistemlerin yeterliliklerini belirlemekteyiz. Öte yandan doğal afet yönetimi afetin yaşanması sonrasında acil durum müdahalelerinin oluşturulması ile yeterliliklerin sağlanması için de önemlidir.

Bir diğer önemli doğal afet yıldırımdır. Özellikle fazla miktarlarda kimyasalın depolandığı tanklar üzerinde yıldırımın kaza başlatıcı etkisi bilimsel makaleler ile de istatistiksel olarak belirtilmiştir. “Journal of Loss Prevention in the Process Industries” dergisi Ocak 2006 sayısında yayınlanan “A study of storage tank accidents” makalesinde 40 yıl içerisinde gerçekleşen 242 depolama tankı kazasının 80 tanesi (%33) yıldırım düşmesi sonucunda gerçekleşmiştir.

Doğal afetlerde deprem ve yıldırımın yanı sıra tesislerde sel, dolu, toprak kayması, fırtına gibi kontrol edilemeyen doğa olaylarına hazırlıklı olmak açısından doğal afet risk yönetimi çalışmaları yürütmekteyiz.

Risk Değerlendirme

Tesislerde gerekli tehlike analizi çalışması yapıldıktan sonra belirlenen tehlikeler için sayısal risk değerlendirme çalışmaları yapılması mevcut tehlikelerin etkilerinin belirlenmesi için gerekli bir uygulamadır. Tesislerimizde tehlikelerin kök nedenlerine inilerek farklı veritabanlarının kullanımları ile frekans değerlendimesi yaparak hata ağacı analizi (FTA – Fault Tree Analysis) uygulamaktayız. Ayrıca belirlenen tehlikelerin sonuçlarının değerlendirildiği olay ağacı analizi (ETA – Event Tree Analysis) ile tesis ALARP seviyesi belirlenme çalışması ile risk değerlendirmesini sonuç analizi şekline getirmekteyiz. Yaptığımız çalışmalarda tesiste kullanılan proses kontrol ekipmanları, alarm sistemleri ve algılama sistemleri gibi bariyerlerin yeterlilik kontrolleri de yapılmaktadır.

Tesislerde kurulan Güvenlik Yönetim Sistemi içerisinde kendi belirlenen ALARP seviyelerine uyumlaştırma yapılabileceği gibi “Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Sınırlandırılması Hakkında Yönetmelik” kapsamında uygunluk değerlendirmesi de yapılabilir. Uluslararası köklü firmaların ALARP seviyesini çevre, insan ve yatırıma zarar şeklinde üçe ayırdığı ve çalışmalarını bu kapsamda ülkemiz mevzuatlarının üzerinde yaptığı görülmektedir. Çalıştığımız firmalar ile mevcut yönetmeliklerin üzerinde çalışmalar yaparak “Yeterli, ne kadar yeterli?” sorusuna firma mühendislik birimleri ile ortak cevap vermekteyiz. Risk değerlendirme araçları olarak genellikle kullanılan yöntemler,

  • Hata Ağacı Analizi – Fault Tree Analysis (FTA)
  • Olay Ağacı Analizi – Event Tree Analysis (ETA)
  • Papyon Diyagramı – Bowtie Diagram
  • Markov Analizi – Markov Analysis
  • Koruma Katmanları Analizi – Layers of Protection Analysis (LOPA)
BKÖP Güvenlik Raporu
BKSD - Büyük Kazan Senaryo Dökümanı

Tehlike Analizi

Tehlike analizi risk değerlendirme çalışması için öncelikli ve en önemli adımdır. Tehlikelerin belirlenememesi risklerin değerlendirilememesi anlamına gelmektedir. Tehlike analizi tesislerin farklı süreçleri için farklı metodolojiler ile yapılabilmektedir. Tesislerde,

  • Yaşanabilecek dış kaynaklı olaylar için HAZID Çalışması,
  • Operasyonlardan sapmaların değerlendirilmesi için HAZOP Çalışması,
  • Bakım uygulamaları için FMEA çalışması,
  • Depo ve benzeri operasyonların karmaşık olmadığı alanlar için özel hazırlanan checklist çalışmaları,
  • Tesis proses kontrollerinin yeterliliğinin değerlendirilmesi için LOPA çalışmaları gerçekleştirilebilmektedir.

Yapılan çalışmalarda tesis personeli ile bir takım oluşturarak gerek operasyonun gerçekleştirildiği sahada gerekse teknik çizimler kullanılarak çalışmaları gerçekleştirmekteyiz. Yapılan tehlike analizlerinde tesiste yaşanmış ve/veya sektörde yaşanmış kazaların da değerlendirmesi yapılarak çalışma zenginleştirilmektedir.
Tehlike Analizi çalışmaları esnasında yeterli saha çalışmasının yapılmaması ve yetersiz danışman tecrübesi tehlike yaratan proses risklerin değerlendirilememesine ve dolayısıyla kaza frekanslarının hatalı hesaplanmasına yol açmaktadır. Yetersiz Tehlike Analizi çalışmalarınınmaliyeti alt ve üst seviyeli kuruluşlara görünenden çok daha fazla olacaktır. Yetersiz tehlike analizi çalışmalarının iki olası sonucu vardır.

  1. Kaza frekanslarının olması gerekenden yüksek hesaplanması sonucunda kuruluşun gereksiz yere yatırım yapması,
  2. Kaza frekanslarının olması gerekenden düşük hesaplanması sonucunda denetimler esnasında durumun tespit edilmesi ve kuruluşun tamamında işin durdurulması.

Uyguladığımız Tehlike Analizi teknikleri;

  • Tehlike ve İşletilebilirlik Çalışması – Hazard and Operability Study (HAZOP Study)
  • Tehlike Belirleme Çalışması – Hazard Identification Study (HAZID Study)
  • Tehlike Checklist ÇalışmalarıHata Türleri ve Etkileri Analizi – Failure Modes and Effects Analyses (FMEA)
  • Güvenlik Bütünlüğü Seviyesi Analizi – Safety Integrity Level (SIL)
  • Koruma Katmanları Analizi – Layer of Protection Analyses (LOPA)

Dahili Acil Durum Planı

Üst seviyeli kuruluşun sınırları içinde büyük endüstriyel kaza öncesi, kaza sırası ve sonrasında kuruluşun kendi imkanları ile gerçekleştirilen tüm acil durum müdahale düzenlemelerini içeren (ihtiyaç duyulacak acil gereksinimler, uzun dönemli iyileştirmeler) ve işletmeci tarafından güvenlik raporunda belirtilen büyük kaza tehlikelerine dayanılarak hazırlanan belgeye “Dahili Acil Durum Planı” adı verilmektedir.

Dahili Acil Durum Planı oluşturulurken aşağıdaki hususların baştan planlanması gerekmektedir,

  • Yaşanabilecek kaza senaryolarının en olası sebepleri (Minimal cut set)
  • Kazalarda olası risk miktarları (Fiziksel bütünlük kaybı durumunda tesisin teknolojik olarak mümkün müdahale süresi içinde sızacak kütle)
  • Tehlikeyi yaratan kazanın etkileri ve domino etkisi ile yeni kazalar yaratma durumu (Alev yüksekliği, yanma süresi, termal radyasyon etkileri, buharlaşma hızı, buhar bulutu patlaması olasılığı, buhar bulutunun veya yanma gazlarının toksik etkileri, vb)
  • Kaza durumunda müdahale teknikleri ve tesis tepkisi
  • Tesisin müdahale ekipmanları

Dahili acil durum planı, kaza öncesi alınacak tedbirler, kaza sırasında uygulanacak prosedürler ve kaza sonrasında yapılacak iyileştirme çalışmaları ile ilgili gerekli bütün kaynakların, ilgili kişi ve kuruluşları kapsayan anlaşma ve prosedürlerin yer aldığı detaylı bilgileri içeren yazılı bir belge olarak kuruluşta bulundurulmalıdır. Unutulmamalıdır ki, gerçek bir kaza anında Dahili Acil Durum Planı insanların hayatını, çevreyi ve yatırımınızı kurtaracaktır. Kuruluş dışındaki kişileri ve çevreyi etkileyebilecek veya acil bir durum meydana geldiğinde kuruluş dışından acil servis hizmet birimlerinin hazır bulunmasını gerektirecek, işletmeci tarafından güvenlik raporunda belirtilen büyük kaza tehlikelerine dayanılarak hazırlanan belgeye “Harici Acil Durum Planı” adı verilmektedir.